Çevrimiçi Verileri Koruma Yolları

Çevrimiçi Verilerileri Koruma Yolları

Çevrimiçi ismimizi, soyadımızı, yaşımızı, doğum tarihimizi, konumumuzu ve kendimiz hakkında daha birçok bilgiyi paylaşıyoruz. Peki, bu kişisel veri ve bilgilerimizin yanlış kişilerin eline geçmesini nasıl önleyebiliriz, özellikle her gönderimiz herkese açıkken? Bir oltalama saldırısı sonucunda kimliğimizin çalınmasını ve banka hesabımıza başkaları tarafından erişilmesini nasıl engelleyebiliriz?

Öncelikle çevrimiçi veri ve bilgileri korumak adına interneti bilinçli kullanmak gerekmektedir. Çevrimiçi aktivitelerinizin kimse tarafından görülmediğini düşünmeyin. Ziyaret ettiğiniz web siteler, fiziksel konumunuza yakın bir adresi veren internet protokol (IP) adresiniz, hangi web siteye ne zaman giriş yaptığınız gibi bilgiler başta internet servis sağlayıcınız olmak üzere birçok arama motoru ve web sitesi tarafından kaydedilmektedir.

İnternet servis sağlayıcınız ziyaret ettiğiniz web siteleri, IP adresinizi, bu web sitelere hangi tarihte ve zamanda giriş yaptığınızı bilirken web siteler ve web hizmetleri bu web sitelerdeki fare hareketlerinize kadar sizi takip etmektedir.

VPN Kullanımı

Öncelikle internet aktivitelerinizi gizlemek adına VPN kullanabilirsiniz. VPN kullandığınızda internet servis sağlayıcınız internete bir VPN programı ile bağlandığınızı görür fakat internet aktivitelerinizi göremez. VPN ile yapabilecekleriniz:

• VPN ile değişen IP adresiniz sayesinde internette anonim olursunuz.
• İnternet bağlantınız şifrelenir; veri paketleriniz internette şifreli bir şekilde seyahat eder.
• Değişen IP adresinizle erişime engelli web sitelere erişirsiniz.
• Değişen IP adresiniz ile birlikte diğer ülkelerde mevcut olan fakat bölgenizde mevcut olmayan içeriklere erişebilirsiniz.
• VPN ile şifresiz olan Wi-Fi ağlarına rahatlıkla bağlanabilirsiniz.

Çevrimiçi verilerinizi korumak için VPN kullanabilirsiniz fakat seçtiğiniz VPN’in ücretsiz olmasından kaçınmanızda fayda var. Ücretsiz VPN kullanarak çevrimiçi verilerinizi üçüncü partilere satıyor da olabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın.


Veri Yedekleme

Bilgisayarınızdaki ya da akıllı cep telefonunuzdaki veri ve bilgileri periyodik olarak hem çevrimiçi hem de çevrimdışı lokasyonlara yedeklemeyi unutmayın. Bu şekilde bir ransomware virüsü (fidye virüsü) cihazınıza bulaştığında ve sizden belgelerinizi kurtarmak için para talep ettiğinde çevrimdışı lokasyonda ya da çevrimiçi bir lokasyonda yedeklediğiniz belgeler ile bu fidye yazılımının kurbanı olmaktan kurtulabilirsiniz.


Cihaz ve Uygulama Güncelleme

Kullandığınız cihazların, uygulamaların ve yazılımların güncel olduğundan emin olun. Güncellemeler her zaman ürünü geliştirmek için gerçekleştirilmez, bazen de üründeki zayıf noktaları onarmak ve güvenlik önlemlerini arttırmak adına gerçekleştirilir.

Siber güvenlik şirketi olan ExpressVPN’in blogunda belirttiği çok önemli bir nokta var: Almanya’daki bağımsız bir güvenlik araştırma firması AV-test Enstitüsü her gün 300 binden fazla yeni kötü amaçlı yazılımın ortaya çıkıyor’’.

Her gün ortaya çıkan 300 binden fazla kötü amaçlı yazılıma karşı teknoloji şirketleri ürünlerindeki güvenlik duvarlarını geliştiriyorlar.

2017 yılının Mayıs ayında Microsoft bilgisayarları hedef alan bir fidye virüsü olan Wannacry, yaklaşık 100 ülkede 230 binden fazla cihazı etkiledi. Peki, bu saldırının küresel bir etki yaratmasının arkasındaki neden nedir? İnsan Hatası! Buradaki insan hatası Microsoft işletim sistemlerinin Microsoft tarafından güncelleme gönderilerek bu fidye yazılımına karşı güvenli hale getirilmek istenmesi fakat kullanıcıların bu güncellemeyi zamanında gerçekleştirmemeleridir. Microsoft bu güvenlik açığını neredeyse iki ay önce gidermek için güncelleme yayınlamış fakat bu güncellemeyi gözardı eden kullanıcılar saldırının mağduru olmuşlardır.

Cihazınızın işletim sistemi, cihazınızdaki uygulama ve yazılımları güncel tutmak bu yüzden çok önemlidir.

Bilinçli İnternet Kullanımı

Çevrimiçi verileri korumak için bilinçli bir şekilde internet kullanmak çok önemlidir. Bilinmeyen kişilerden gelen e-postalar açılmamalı, içindeki linkler tıklanmamalı ve dosya ekleri indirilmemelidir. Herkes tarafından ortak kullanılan ağlarda bilgisayarınızın dosya paylaşımını kapatmayı unutmayın.

MyTherapy uygulaması sağlık ile teknolojiyi birleştirdi!

Yapılan araştırmalara göre, tüm dünya üzerinde ‘yanlış/eksik’ ilaç kullanımı oranı maalesef yüzde 50!

Yapılan bir diğer araştırmaya göre, bir insan ortalama günde 5 saatini akıllı telefonuyla meşgul halde geçiriyor.

  

MyTherapy 2012 yılında 3 ortak tarafından, dünyada yanlış/eksik ilaç kullanımını azaltmak için kuruldu.

Uygulamaya ilaçlarınızı kaydediyorsunuz ve o sizin için hatırlayıp, size hatırlatıyor. Aynı zamanda günlük aktivitelerinizi ve sağlık durumunuzu kaydedebiliyorsunuz. Sizin kayıtlarınıza göre size bir sağlık günlüğü hazırlıyor ve doktor randevunuza giderken de bu günlüğün çıktısını alabiliyorsunuz. Böylece tansiyon, şeker ve diğer ölçümleriniz sürekli kontrol altında oluyor.

MyTherapy sizin için motivasyon, doktorunuz için kolaylık ve unutanlar için de hatırlatıcı oluyor!

Ayrıca uygulama tamamen ücretsiz ve ücretsiz kalacak.

Almanya’nın çeşitli üniversiteleriyle iş birliği içinde gelişmeye devam eden MyTherapy, 2014 yılında SilverStar Modern Teknoloji ödülünü aldı.

İngilizce, Almanca, Türkçe, Japonca, İspanyolca ve Çince de dahil olmak üzere 10dilde ve 30'ün üzerinde ülkede hizmete sunuldu.

Münih ofisinde toplam 20 farklı ülkeden çalışanıyla büyümeye devam ediyor.

İnternet sitesine buradan;

https://www.mytherapyapp.com/tr

Google Play üzerinden uygulamayı indirmek için buraya;

https://play.google.com/store/apps/details?id=eu.smartpatient.mytherapy&hl=tr

App Store üzerinden uygulamayı indirmek için de buraya tıklayabilirsiniz;

https://www.mytherapyapp.com/tr

Herkese sağlıklı günler dileriz!

Telefonunu Kontrol Etmeden Duramayanların Sahip Olduğu Ürküten Rahatsızlık: Nomofobi

Eğer siz de “Telefonum çalmasa da düzenli olarak telefonumu kontrol ediyorum.”  Ya da “Uyurken telefonumun yakınımda olmasını isterim.” Diyorsanız ve bu konuda çözüm arıyorsanız bilim insanlarına kulak verin!

Yapılan araştırmalara göre günümüzde birçok insan telefonundan ayrı kaldığı anlarda anksiyete bozukluğu belirtileri gösteriyor.

Hatta bu oran öyle azımsanacak seviyede de değil. 2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre mobil telefon kullanıcılarının neredeyse yüzde atmışı nomofobi olarak bilinen, mobil telefonundan uzakta kalma korkusundan mustarip.

Hastalık seviyesine ulaşan mobil telefon bağımlılığının sebebi ne?

Hayatımızı kolaylaştırması için üretilmiş bu cihazlar neden bozukluklara yol açıyor? 1969 yılında Psikiyatrist John Bowlby insanlarda doğuştan gelen, diğer insanlara belirli bir yakınlıkta ya da bağlılıkta olmayı tetikleyen bir dürtünün bulunduğunu açıkladı.

Bowlby diyor ki...

Bebeklik ve çocukluğumuzda ortaya çıkan, ebeveynlerimize olan düşkünlüğümüz sonraki yıllarda farklı yönlerde ve farklı sebeplerle şekillenebilir. İlişkilerde en basit anlamıyla güvenli bir ortam yoksa kişiler obsesif bir şekilde güvenli bir iletişim ağı kurma çabasına girer. Bu ağın güvenli kısmı yakınlığı ne çok yakın ne de çok uzak seviyede tutabilme çabasıyla kendini gösteriyor.

Çocukluk döneminden sonra yitirilen oyuncak kavramının yerini mobil telefonlar alıyor,

Mobil telefonların çocuk/oyuncak etkisi gibi bir psikolojik etki yaratması esasen onun insan ilişkilerini yürütmede tanımlı bir organ olmasıyla ilgili. Bowlby’e göre. Mesajlaşarak, konuşarak, selfie yollayarak ilişkilerdeki bağları mobil telefonlarımızda kuruyoruz.

Ayrıca çalışma mobil telefonlarımızın kişiliğimizi yansıttığını da söylüyor.

Öyle ki fotoğraflarımız, belgelerimiz, kişisel arama tonlarımız mobil telefonları bizlerin bir parçası haline getiriyor, bağlılığı arttırıyor.

Veronika Konok ve çalışma arkadaşları, bu konuyu açığa kavuşturmak için bir deney gerçekleştirdi.

Araştırmacılar mobil telefonların kişiler üzerindeki bağlılık etkilerini ölçmek için 19-25 yaş aralığındaki 142 katılımcıyla bir deney gerçekleştirdiler. Deneyin ilk sorusu mobil telefonları kullanım amaçları üzerineydi. Mobil telefonlarıya sosyal medyada mı geziyorlardı, oyun mu oynuyorlardı yoksa telefonu sadece arama faaliyetleri için mi kullanıyorlardı?

Katılımcılara mobil telefonlarla iletişim şekillerini sordular.

Katılımcılara mobil telefonlarla iletişim şekillerini sordular.

Mobil telefonlarından uzak kaldıklarında hissettikleri ve mobil telefonlarını ortalama ne kadar sürede bir kontrol ettikleri katılımcılara soruldu. Çalışmanın son sorusu ise mobil telefonlara yakınlığa paralel olarak bu yakınlığın yarattığı anskiyete bozukluklarının tarifiydi.

Sonuçlar ortada!

Sonuçlar ortada!

Çalışmaya göre incelenen yaş aralığındaki kişilerin çoğu telefonlarını her daim yakınlarında tutma eğilimine sahip ve bu eğilim de mobil telefonların ilişki aracı olarak konumlanmasıyla açıklanıyor. Ayrıca kişilerde yaşanan bağlılık bozukluğu da mobil telefon kullanım süresinin artışıyla paralel olarak artıyor.

YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!

Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.
YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.
YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.

YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.

Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;
“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.
YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.
Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.

Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.
Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”
GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Google, Görüntülü Görüşme Uygulaması Duo'yu Yayınladı

Google, bu seneki geliştirici konferansı Google I/O 2016’da duyurduğu yeni görüntülü görüşme uygulaması Duo’yu yayınladı.

WebMasto'nun haberine göre sadeliği ve hızlı oluşu ile ön plana çıkan Google Duo, diğer görüntülü arama uygulamalarından birçok farklı özelliğe sahip.

Uygulamanın önemli özelliklerinden biri, kullanıcının internet bağlantısı zayıf olsa dahi görüntü kalitesi bozulmadan görüşmesini gerçekleştirebilmesi olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca kullanıcılar görüşme esnasında mobil internet ile kablosuz internet arasında herhangi bir kesinti yaşamadan geçiş yapabiliyor.

Görüşmeler iki kişi arasında şifreleniyor

Google Duo ayrıca WebRTC teknolojisini kullanıyor. Bu da uygulamanın diğer teknoloji standartlarına göre çok daha hızlı çalışmasını sağlıyor. Ek olarak son zamanlarda ön plana çıkan uçtan uca şifreleme tekniği de Google Duo’da kullanılıyor. Yani yapılan görüşmeler iki kişi arasında şifrelenmiş oluyor; bir diğer üçüncü kişi bu verilere ulaşamıyor.

Google Duo’nun sahip olduğu en ilginç detaylardan biri de Tık Tık (Knock Knock) özelliği. Bu özellik ise kullanıcılara herhangi bir video çağrısı geldiğinde, o kullanıcı çağrıyı cevaplamasa dahi karşısındakinin görüntüsünü görebilmesini sağlıyor.

Google Play ve App Store'da yerini aldı

Kullanımı mobil cihazlar ile sınırlı olan Google Duo an itibariyle Google Play ve App Store’da yer alıyor. 

Google Duo şimdilik Türkiye uygulama mağazalarından indirilemiyor.

İndirme bağlantıları: Google Play - App Store

Dropbox Paper: Ekipler İçin Ortak Düzenleme Aracı

Dropbox ortak çalışma imkanı sağlayan doküman editörü Paper’ın yakında çıkacak sürümünün duyurusunu gerçekleştirdi. Dropbox’ın bu yılın başlarından itibaren test etmeye başladığı Notes uygulamasının bir sonraki nesli olarak da nitelendirilebilecek Paper, Dropbox’ın Google, Microsoft ve Quip gibi daha küçük oyuncular tarafından sunulan benzer amaçlı uygulamalara karşı çıkardığı rakip olarak nitelendiriliyor.

Paper şu an için sadece web üzerinde çalışıyor, yeni doküman oluşturmaya veya düzenlemeye izin veriyor. Tahmin edebileceğiniz gibi, birden fazla kişi aynı doküman üzerinden aynı anda çalışabiliyor. Ayrıca buna ek olarak yapılacaklar listesi yardımıyla yöneticilerin belirli görevleri belirli kişilere ataması ve bunların takibini yapması da mümkün.

Doküman içinde dokümana atıfta bulunmak da mümkün, bunun için Dropbox bağlantılarını eklemek yeterli oluyor ve böylelikle onlar da satır içine ekleniyor. Ayrıca isteyenler küçük fotoğraf galerileri de oluşturabiliyor. Eğer iş arkadaşlarıyla birlikte düzenleme yapıyorsanız, dokümanın herhangi bir yerinde yazılı veya özelleştirilmiş etiketlerle yorumlar bırakabilirsiniz.

Dropbox, Paper’ı hâlâ davet usulüyle ve sadece web üzerinden kullanıma açıyor. Ancak son zamanlarda Dropbox’ın olması gerekenden yüksek piyasa değerine sahip olduğu şeklinde eleştirilen çıkmaya başladığı bir ortamda, Dropbox bu ürünü bir an önce geniş bir kullanıcı kitlesiyle paylaşmak için işleri hızlandırmış olmalı.

Tinder’ın sahibi Match Group halka açılıyor

Aralarında Tinder, OkCupid ve Match.com’un da bulunduğu 45’ten fazla çevirm içi çöpçatanlık platformunun sahibi olan Match Group, halka açılmak için resmi başvurusunu gerçekleştirdi. Medya imparatoru Barry Diller’ın sahibi olduğu IAC’nin kontrolü altında olan Match Group, bünyesinde 59 milyon aktif aylık kullanıcı ve 4.7 milyon ücretli abone barındırıyor.

Match Group, 2014’ü 900 milyon dolar gelir ve 240 milyon dolar kârla tamamladı. IAC, geçtiğimiz haziran ayında Match Group’un yüzde 20’sini halka arz etme yönündeki planlarını açıklamıştı. Halka arzın ardından IAC, Tinder gibi önemli markaları barındıran Match Group’ta hakim hissedar olmaya devam edecek.

Match Group tarafından Securities and Exchange Commission’a (SEC) sunulan başvuru belgesinde, son dönemin popüler çöpçatanlık platformu Tinder’a ilişkin fazla detaya yer verilmiyor. Ancak, belgede Facebook’un hizmet koşullarını değiştirmesi durumunda Tinder için işlerin tepetaklak gidebileceği konusunda bir uyarı yapılıyor.

Match Group tarafından SEC’e iletilen halka arz başvurusunda dikkat çekilen bir diğer tehlike unsuru ise siber saldırılar. Match Group yöneticilerinin bu tehlikeye dikkat çekmesindeki temel nedenin Amerikan çöpçatan sitesi Ashley Madison’a yapılan sanal saldırı ve ardından yaşanan kullanıcı verisi sızıntısı olduğunu tahmin etmek pek zor değil.

Match Group, NASDAQ’ta MTCH kısaltmasıyla işlem görecek.

FIFA 16'da Atılmış Haftanın En İyi Golleri - 3

EA'nın hazırladığı bu video da Haftanın En İyi Gollerini bizler için derlendi. Bazı goller oldukça iyiyken bazıları çok amatörce gelebilir fakat onları izlemek gerçekten keyif verici.

Facebook Mesenger Artık Apple Watch'da

Facebook üzerinden kullanıcıların mesajlaşmasına aracı olan Facebook Mesenger uygulaması aldığı yeni güncelleme sayesinde Apple Watch'lar üzerinde de çalışır duruma geldi.

Apple Watch üzerinde Facebook Mesenger kullanmak isteyen kullanıcılar sesli mesaj, dikte ve emojileri kullanarak karşı tarafla saatleri üzerinden iletişime geçebilecekler.

Ayrıca Facebook Mesenger uygulaması iOS 9 ile iPad'lere eklenen çoklu uygulama desteğini de bu yeni güncelleme ile kullanıcılarına sunacak. Bu sayede kullanıcılar bir taraftan başka işleri ile uğraşırken diğer bir yandan da arkadaşlarıyla mesajlaşabilecekler.

Bu yeni özelliklere sahip olmak için Facebook Mesenger uygulamanızı güncellemeniz yeterli.

Beats, Apple çatısı altında ilk Bluetooth hoparlörü duyurdu: Beats Pill+

Mayıs 2014’te 3 milyar dolar karşılığında Beats’i satın alarak tüm dikkatleri üzerine çeken Apple, Beats ürünleri üzerindeki etkisini yavaş yavaş göstermeye başlıyor.

Beats, Apple çatısı altında ilk Bluetooth hoparlörü Beats Pill+’ı resmen duyurdu. Bir önceki Beats Pill hoparlörün tasarımı büyük oranda korunurken, güç ve ses tuşlarının daha rahat erişim sunması açısında üst bölüme konumlandırıldığını görüyoruz.

Beats Pill+’taki en önemli yeniliklerden biri kuşkusuz Lightning portu oldu. Apple, Lightning girişini Beats Pill+’a monte ederek hoparlörün bir Apple ürünü olduğu mesajını veriyor. Beats Pill+ kutu içeriğinde Lightning kablosu ve şarj adaptörü yer alıyor. Beats Pill+ ile iPhone’ları ve diğer cihazları şarj etmek mümkün. Hoparlörde USB-A girişi de unutulmamış. Apple bu noktada kullanıcılara ikinci bir şarj girişi daha sunuyor.

Taşınabilir kompakt bir tasarım sergileyen Beats Pill+ 745 gram ağırlığında. Bluetooth hoparlör tek şarjla 12 saatkullanım süresi sunuyor. Hoparlörün üzerinde şarj seviyesini gösteren LED bildirim göstergesi yer alıyor.

Yüksek kalitede stereo ses desteği özelliği bulunduran hoparlörün Android ve iOS uyumlu uygulaması da bulunuyor. Bu uygulama üzerinden şarkı listelerini kontrol edebilir ve birden fazla telefon ve tableti Beats Pill+ ile eşleştirmek mümkün. 

Beats Pill+’ın fiyatı 230 dolar olarak açıklandı, ancak ürünü satış tarihi henüz bilinmiyor. 

FIFA 16'da Atılmış Haftanın En İyi Golleri - 2

EA'nın hazırladığı bu video da Haftanın En İyi Gollerini bizler için derlendi. Bazı goller oldukça iyiyken bazıları çok amatörce gelebilir fakat onları izlemek gerçekten keyif verici.

FIFA 16'da Atılmış Haftanın En İyi Golleri - 1

EA'nın hazırladığı bu video da Haftanın En İyi Gollerini bizler için derlendi. Bazı goller oldukça iyiyken bazıları çok amatörce gelebilir fakat onları izlemek gerçekten keyif verici.

Google.com'u 12 Dolara Satın Aldı, 1 Dakikalığına Sahibi Oldu

Google'ın eski çalışanı olan Sanmay Ved, domain ve web sitesi satın alma servislerinde gezerken Google domainin boş olduğunu fark etti. 12 dolar ödeyerek Google.com'un domainini satın alan Sanmay Ved, 1 yıllık aldığı domaine sadece 1 dakikalığına sahip oldu.

12 dolar ücret ödeyerek Google.com'un sahibi olan Sanmay Ved'in saltanatı kısa sürdü. Google domainini satın alan Sanmay Ved, kısa süreliğine Google'ın web trafiğini kontrol etme imkanına erişti. Google domainini satın alan Sanmay Ved'in posta kutusu bir anda Google ile alakalı olan kurumların ve güvenlik ekibinden gelen mailleri ile doldu. 1 yıllık satın aldığı domaine sadece 1 dakika sahip olan Sanmay Ved'in LinkedIn profili, ziyaretçi akınına uğradı.

Satın alma işlemi iptal edildi

Sadece 1 dakika süreyle Google.com'un sahibi olan Sanmay Ved'in, Google'ın durumu fark etmesiyle saltanatı sona erdi. Google, Sanmay Ved'e gönderdiği mailde sistemsel bir karışıklık olduğu ve domain satın alma işleminin iptal edildiğini açıkladı.

Eski Google çalışanı Sanmay Ved, Business Insider'a verdiği demeçte; bu durumun bir hata olduğunu, daha ilk görüşte fark ettiğini ancak yine de satın alma işlemini tamamladığını dile getirdi.

Android 6.0 Çıkış Tarihi Belli Oldu

Google, geçtiğimiz ay Android M güncellemesini resmiyete kavuşturmuş ve yeni sürümün Android 6.0 Marshmallow olacağını açıklamıştı. Performans ve stabilite artışlarının yanında yeni özellikler ile gelen Android 6.0 Marshmallow güncellemesinin ne zaman çıkacağı hakkında bugüne kadar kesin bir bilgi bulunmuyordu. Kanada menşeli mobil operatör firması Telus, bugün Android 6.0 Marshmallow güncellemesinin çıkış tarihini ve bu güncellemeyi ilk hangi modellerin alacağını açıklığa kavuşturdu.

Android 6.0 Marshmallow Çıkış Tarihi
Telus'un aktardığı bilgilere göre Android 6.0 Marshmallow, 5 Ekim tarihinde yayınlanacak. Android 6.0 Marshmallow güncellemesini ilk etapta Nexus 5 ve Nexus 6 modelleri alacak. 29 Eylül tarihinde duyurulması beklenen LG Nexus 5X ve Nexus 6P modellerinin Android 6.0 Marshmallow ile gelmesine kesin gözüyle bakılıyor.

5 Ekim tarihinde yayınlanacak olan Android 6.0 Marshmallow güncellemesini bakalım Android telefon üreticileri ne kadar süre içerisinde üst düzey modellerine sunacak?

YouTube Fenomeni PewDiePie'ın Oyunu Çıktı

Dünya üzerindeki en büyük video paylaşım platformu olan , çeşitli videoların yanı sıra oyun videoları sayesinde de oldukça çok izleniyor. Oyun videoları çeken ve bunu Youtube üzerinden yayınlayan en ünlü isimlerden birisi olan PewDiePie, ana karakter olarak kendinin bulunduğu yeni oyunu PewDiePie: Legend of the Brofist ile hayranlarıyla buluşacak. Şu an Youtube üzerinde en fazla abone sayısına sahip olan PewDiePie, bu oyunuyla birlikte ününü arttırmayı hedefliyor.

PewDiePie, yani gerçek adıyla Felix Kjellberg, yeni oyununda tıpkı kendisi gibi oyun videoları yayınlayıcılar olan Marzia, CinnamonToastKen, JackSepticEye, Cryaotic ve Markiplier ile birlikte çeşitli maceralara katılıyor. Oyunda PewDiePie'ın yanı sıra bu kanal sahiplerinin karakterlerini de oynayabiliyorsunuz. Farklı görevlere sahip olan her karakter, bu görevlere özel olarak yetenekler kullanabiliyorlar. Örneğin tanıtım videosunda da görebileceğiniz gibi Markiplier kendisinin simgesi olan "pembe bıyık" ile uçabiliyor.

PewDiePie ve oyunun yapımında emeği geçen diğer kanal sahipleri, dünya üzerinde bulunan birçok ülkenin vatandaşı tarafından izlendiklerini bildikleri için oyunun çeşitli dillere çevirilmesine katkı sağlıyorlar. Kanadalı oyun geliştiricisi Outerminds tarafından yapılan oyun AppStore ve Google Playüzerinden indirilebilir durumda ve fiyatı 15 TL (5 dolar).

Video